Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hrant Dink'i 19 Ocak 2007 yılında öldürdükten sonra 16 yıllık cezasını 'tamamlayan' ve tahliye edilen katil Ogün Samast’la ilgili açıklama gerçekleştirdi.
Bakan Tunç, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bu konular yargısal süreçlerle ilgilidir. Son iddianamenin süreciyle ilgili de kamuoyunun bilmediği hususlar var. Dosyaların evveliyatını bilmeden hüküm vermek doğru değil. Değerlendirmesini yapacak olan yargı makamlarıdır. Yargılama devam ederken konunun terör örgütü hususları tartışıldı. Azmettirenlerle tetikçi 220'de bahsedilen terör örgütü olmayan örgüt kapsamında cezaları verilmişti. 2016'da darbe girişiminden sonra bu cinayetin FETÖ'nün amaçları doğrultusunda yeni bir soruşturma başladı."
Tunç, bu kapsamda yargılamanın devam edeceğini vurguladı.
NE OLMUŞTU?
‘İyi hal’i göz önünde bulundurularak denetimli serbestlik kapsamında 15 Kasım’da tahliye edilen Hrant Dink'in katili Ogün Samast hakkında yeni iddianame hazırlanmıştı. Samast’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapsi istenmişti.
“ÜZERİNE GİDİLMESİ GEREKİR”
Ayrıca Bakan Tunç, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in polis müdürlerinin oteli olduğu iddiası hakkında da şöyle konuştu:
"Yargı makamlarına bildirilmesi, Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirilmesi lazım, bu anlamda eğer böyle bir iddia varsa üzerine gidilmesi gerekir. İddia noktasında somut eğer bilgiler varsa bu bilgileri Sayın Akşener ‘in yargı makamlarımızda Cumhuriyet Başsavcılıklarımız ile paylaşmasında çok büyük yarar olduğunu ifade etmek istiyorum."
AKŞENER NE DEMİŞTİ?
İYİ Parti lideri Meral Akşener, oteli olan polis müdürlerinin olduğunu ve bu otellerde fuhuş için kimsesiz, öksüz kızlara fuhuş yaptırıldığını iddia etmişti. Akşener, "Eski İçişleri Bakanı olarak özellikle takip ediyorum. Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde, fuhuşun ötesi, öksüz kızlar çalıştırılıyor" demişti.
"CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NDEN DÖNÜŞ YOK"
Tunç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden dönüş olmadığını belirtti.
En uzun yasama yılının görüldüğünü ve yürütmede de 5 yıllık süreyi tamamlayarak yine en uzun yürütmenin görüldüğünü dile getiren Bakan Tunç, "Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi; halkın doğrudan doğruya yürütmeyi belirlediği, Cumhuriyet'i güçlendiren Cumhuriyet rejimine ve demokrasiye en uygun millet iradesinin yürütmeye yansıdığı yagane bir sistem" dedi.
YÜZDE 50+1 ŞARTI DEĞİŞECEK Mİ?
Bakan Tunç gazetecilerin "Yüzde 50+1 şartı değişecek mi?" sorusuna da yanıt verdi. Reform ihtiyacı varsa bundan kaçınılmayacağını sözlerine ekleyen Tunç, "Sürekli bir gelişim, değişim reformlarla 21 yıldan bu yana milletimizin huzurunda olduk.Cumhurbaşkanımızın özellikle eleştiriler karşısında ifade ettiği 50+1 meselesi tabii ki Meclisimizin takdirindedir. Bu yeni anayasa hedefi doğrultusunda bunların hepsi konuşulup tartışılabilir. Meclis'te bunlar mutabakat çerçevesinde olabilecek hususlar. Yeni anayasa yazılırken değiştirilemez olanlardan sonrakiler oturulup tartışılabilir" dedi.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Almanya ziyaretinin dönüşünde uçakta açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50+1 şartının değişmesini istediğini söylemişti. Erdoğan, "50+1 şartının değişmesi isabetli olur. Çoğunluğu alanın seçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz, yanlış yollara sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa..." demişti.
50+1 SEÇİM MODELİ NEDİR?
50+1, geçerli oyların yüzde 50'sinden 1 oy fazlası anlamına geliyor. 50+1 seçim modeli, 21 Ekim 2007 tarihindeki referandumla kabul edilen cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yöntemi ile uygulanmaya başlandı.
50+1 seçim modeline göre genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan, yani yüzde 50'den en az 1 oy fazlasını elde eden aday cumhurbaşkanı seçiliyor. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, ikinci tur oylama yapılıyor. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılıyor ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçiliyor.