CHP Konak İlçe Örgütü, ‘Kadınları İstanbul Sözleşmesi yaşatacak’ demek için Chp Konak İlçe Başkanlığı’nda bir araya geldi. CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, konuşmasında son yaşanan maden faciasına ve kadın cinayetlerine dikkat çekerek iktidara seslendi. AK Parti’nin eril şiddete fırsat verdiğini dile getiren Küçükoğullarından, “Kazım Eroğlu T.T.K genel müdürü geçmişteki Kozlu’daki maden kazasında suçlu bulunmuş böyle sözüm ona başarısından dolayı 2017 de vekaleten 2019’da da T.T.K’ ya atanmış hatta yargılanması devam ediyor hala… O yüzden bu ülkede yürekler vicdanlar kömür karası olmuş kaderine terk edilmiş kadınlarımız, kaderine terk edilmiş ülkemiz, yazıktır, ayıptır, günahtır yahu. Ucuz ölümlerin başülkesi olduk. Utanmaz AKP duyuyor musunuz?” dedi.
“AKP eril şiddete cesaret verdi”
Küçükoğullarından, kadınların özgürlük, eşitlik taleplerine dönük olarak gerçekleşen ve binlerce kadının yaşam hakkını elinden alan bu şiddet erkek egemen zihniyetin ve kadın erkek eşitliğine aykırı bir anlayışın ürünü olduğunun altını çizerek, “Öldürülen kadınlarımıza yönelik cinayetler ilk olmayıp, AKP iktidarının erkek egemen ve kadın erkek eşitliğine aykırı, şiddeti körükleyici sistemli politika ve uygulamalarının ve söylemlerinin bir ürünü olarak ülkemizde binlerce kadın eril şiddetin kurbanı olmuş ve bu cinayetler son yıllarda artarak devam etmiş ülkemiz adeta kan gölüne dönmüştür. Son olarak AKP İktidarı kadına yönelik şiddete son vermeyi hedefleyen İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin imzasını çekerek, kadınları şiddet karşısında korumasız bırakarak, kadına yönelik şiddeti körüklemiş, eril şiddete cesaret vermiştir” diye konuştu.
Erbaykent, “Kadına şiddet bireysel değil toplumsal mesele”
CHP Konak Kadın Kolları Başkanvekili Melda Erbaykent ise kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunun devletin bütüncül ve sistemli bir politikaya sahip olması ve bu politikalar sayesinde tüm toplumda bu konuda duyarlılıkların oluşturulması ile mümkün olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Ülkemizde bu İlkel, vahşi eril şiddeti gerçekleştirenler yasalardan, erkek egemen zihniyete sahip toplumsal kesimlerden , kadın erkek eşitsizliğini körükleyen iktidardan güç almakta ve bu güç ile eylemlerini arttırarak devam ettirmektedirler. Bizler bu eril şiddete son vereceğiz, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Eril şiddet saltanatının bitmesine az bir zaman kalmış olup eril şiddetin egemenliği son bulacaktır. Kadın cinayetleri politiktir ve kadına yönelik şiddet bireysel değil toplumsal bir meseledir. Adana’da öldürülen, Elazığ’da İstanbul’da öldürülen kadınlar ilk olmayıp, bugüne kadar öldürülen binlerce kadından sadece birkaç tanesidir. Tüm tepkilerimize ve mücadelemize rağmen eril şiddet günden güne azalmadığı gibi artarak devam etmekte olup bu konuda yetkililerin acilen hukuki ve toplumsal önlemler alması gerekmektedir.”
Kullap, “Kadın cinayetlerinin hesabını soracağız”
CHP Konak Hukuk Komisyonu Başkanı Yelda Kullap da kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin giderek arttığını belirterek, “Laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılması, eğitimde eşitliğin temin edilmemesi, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı açıklamaların desteklenmesi, kadını özgür bir birey olarak görmeyen zihniyetin politik olarak teşvik ediliyor oluşu ve sair durumlar eril şiddetin artarak devam etmesine neden olmuştur. İstatistiklere göre; binlerce kadın öldürülmüş cinayet sayısı her yıl artarak devam etmiştir. Bahar’ın, Hüsniye Keskinbaş’ın, Yasemin’in, Nadir’in, Nursel’in ölümlerine ve binlerce kadının ölümüne neden olan eril şiddeti şiddetle kınıyor, katledilen kadınlarımızın ailelerine, yakınlarına ve bu acıyı paylaşan yurttaşlara baş sağlığı diliyor, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik cinsiyetçi yaklaşımlara, kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine son verilmesi için CHP olarak sonuna kadar mücadele edeceğimizi, bu suçu işleyen faillere en ağır cezanın verilmesi için takipçisi olacağımızı, kadın cinayetlerinin hesabını soracağımızı, iktidara gelir gelmez İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyacağımızı bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz” açıklamasını yaptı.