GÜLPERİ TİBİN/ EGE’YE BAKIŞ – Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası, sendikanın Genel Başkan Yardımcısı Fatma Alökmen, Sendika Temsilcisi Serdar Gür, Yücel Memiş, Rohat Ayas ve Emine Turan’ın tutuklanması hakkında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya, sendika üyeleri ve tutuklanan isimlerin aileleri de katıldı. İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi’nde gerçekleştirilen açıklamayı, Sendika Başkanı Öznur Acer Odabaş okudu.
Hukuki süreçle ilgili açıklamalarda bulunan Avukat İmdat Ataş, "İzmir adliyesinin suç soruşturması yürütmeye gerek görmediği bazı olayları örgüt üyeliği delili saymış görünüyorlar. Bu süreçlerin hepsi adli süreçte de belirtildi ancak günümüzdeki yargı düzeni kuralları dikkate almayan bir noktada. Bu sürecin beraat kararıyla sonuçlanacağını düşünüyorum. Bu mesele Türkiye'nin bugün geldiği hukuk fotoğrafının kendisidir. Türkiye'de kimsenin hukuk güvenliği yoktur." ifadelerini kullandı.
Odabaş, “27 Kasım günü Sendikamız Genel Başkan Yardımcısı Fatma Alökmen, Yücel Memiş, Serdar Gür, RohatAyas ve misafir olarak bulundukları evin sahibi Emine Turan göz altına alındılar. Ve her türlü hukuksal kaidenin keyfi olarak çiğnendiği bir sürecin arkasından tutuklandılar. Zeytin hasadı için bulundukları ev "isimsiz ihbar" gerekçesiyle sabaha karşı basıldı. Ortada hiçbir gerekçe yokken arkadaşlarımız Didim emniyetine götürüldü. Bu keyfi uygulamayı kabul etmeyen arkadaşlarımızın emniyette susma haklarını kullanmaları örgüt üyeliğine delil kabul edildi.” diye konuştu.
“ADLİ MAKAMLAR BURADAN BİR ÖRGÜT OPERASYONU ÇIKARMAYI BAŞARDI”
Yaşanan süreci anlatan Odabaş, açıklamasına şöyle devam etti:
“Emniyette susmanın aynı zamanda yasal bir hak olduğuna aldırmayan savcılık arkadaşlarımızla ilgili 3 günlük gözaltı kararı aldı. 27 Kasım sabahından mahkemeye çıkarıldıkları 29 Kasım akşamına kadar savcılık ve Didim polisi bu gerekçesiz ev baskınına "delil bulma çabası içine girdi. Arkadaşlarımızın İzmir'de İkamet ettiği evler tek tek basıldı. Bu baskınlarda da istenilen elde edilemeyince sosyal medya ve internet gibi açık kaynaklardan toplanan görüntülerle bir dosya hazırladı. Ve böylece kim oldukları, nerede yaşadıkları, ne iş yaptıkları bilinen, sınıf ve gençlik mücadelesi içindeki yerleri sır olmayan arkadaşlarımız ve bulundukları evin sahibi Emine Turan örgüt üyeliği iddiasıyla tutuklandı. Zeytin hasadı için bir araya geldiği belli olan insanlara "suçüstü yapan Didim emniyeti ve adli makamları buradan bir örgüt operasyonu çıkarmayı ‘başardı.’”
“TUTUKLAMALAR TOPLUMA GÖZDAĞI VERMEKTEDİR”
Yaşanan tutuklamaların topluma gözdağı verdiğini belirten Odabaş, “Nedeni ne olursa olsun bu tutuklamalar ülkenin içinde bulunduğu siyasal atmosferden, yaratılmaya çalışılan korku ikliminden, inşa edilen baskı rejiminden bağımsız değerlendirilemez. Hiçbir dayanağı olmayan bu tutuklamalarda amaç işçi sınıfına, emekçilere, gençliğe ve toplumun geniş kesimlerine gözdağı vermektir.” dedi.
Odabaş, açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Bizler sendikamızın ve Ege İşçi Birliğinin sürdürdüğü faaliyetlerin suç sayılmasını, gayrimeşru gösterilmesini reddediyoruz. Bunun, milyonlarca emekçinin kölece yaşam ve çalışma koşullarına sürüklendiği bugünün Türkiye'sinde işçi sınıfının örgütlenme hakkına bir saldırı olduğunu biliyoruz. Buna boyun eğmeyeceğiz. Gençliğin özgürlük mücadelesinin yanında olduk yanında olmaya devam edeceğiz. Bu karanlık baskı rejimine teslim olmayacağız.
Tüm emek kamuoyunu işçi sınıfı ve emekçileri demokratik hak ve özgürlükleri savunmaya, sınıfın birleşik mücadelesini örgütlemek için ileri çıkmaya çağırıyoruz. Didim tutukluları serbest bırakılsın. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın.”