İzmir’in Çiğli ilçesine bağlı Güzeltepe Mahallesi’nde dün işe gittiği sırada eski eşi tarafından silahla vurularak yaralanan Ö.P., yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ Şirketi Park Bahçeler Dairesi Başkanlığı personeli olan Ö.P.’ye, mesai arkadaşlarından da destek geldi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi personelleri, kadına karşı şiddeti protesto etti.
Tüm Bel Sen İzmir 1 No’lu Şube Kadın Komisyonu ve Disk Genel İş İzmir 2 No’lu Şube, kadına yönelik şiddete ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.
Genel – İş İzmir 2 No’lu Şube İdari İşler Temsilcisi Ebru İvgen’in okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kadınların kazanılmış tüm haklarına, özgürlüğüne ve eşitliğine düşman olanları çok iyi tanıyoruz. 6284 etkin uygulanmadığı ve katillerin, tecavüzcülerin, tacizcilerin iyi hallerle salıverildiği, aramızda olmalarına müsaade edildiği için her gün ölüyoruz! Erkek şiddetinin gücünü sağlanamayan adalet sisteminden aldığı açıktır.
Her gün çocuk ve kadın cinayeti haberi aldığımız şu günlerde yine katillerin çok uzağımızda olmadığını gördüğümüz ve bizi derinden üzen bir haberle daha sarsıldık.
2 Nolu Şubemize bağlı Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığında görevli mesai arkadaşımız kız kardeşimiz, 2 yıl önce boşandığı Serkan Yıldız tarafından defalarca kez şikayetçi olmasına ve koruma kararı aldırmasına rağmen! ense ve karın bölgesinden ateşli silahla yaralanarak hayattan koparılmak istenmiştir. Yoğun bakıma alınan kız kardeşimizin sağlık durumu ciddiyetini korumaktadır.
Kadınların bedeni ve yaşam hakkı üzerinden ellerinizi çekin erkek adaletten değil gerçek adaletten yana olun. Görevinizi yapın çocuklara, kadınlara, LGBTİ+'lara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için daha neyi bekliyorsunuz. Cezasızlık politikanızdan bir an önce vazgeçin! Bu adaletsiz düzeniniz ülkeyi cehenneme çevirdi. 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır' diye boşuna söylememiştik.
Gelinen noktada sadece bir sözleşmeden değil akıl ve sağduyudan çıkılmasının, çağdışı anlayış ve eğitime prim verilmesi politikasının sonuçlarını yaşıyoruz.
Son olarak diyoruz ki 'Asla yalnız yürümeyeceğiz!'"