Tasarruf bahanesiyle taşımalı eğitime darbe vurulmasının etkileri yavaş yavaş gün yüze çıkıyor. Taşımalı eğitim Yönetmeliği’nde 1 Ağustos’ta yapılan değişiklikle okula uzaklığı 30 kilometreden fazla olan öğrencilerin bu imkândan faydalanması engellendi. Öğrencilerin pansiyonlarda kalması kararlaştırıldı. Ancak pansiyonlarda çocuklarının kalmasını istemeyen ve kendi imkânlarıyla çocuklarını okula gönderemeyen özellikle ilkokul öğrencilerinin velileri ciddi güvenlik kaygısı yaşıyor. Bu nedenle de okullardan terk daha şimdiden başladı.
Bu konuda CHP Van İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu bir iddia ortaya attı. Bedirhanoğlu sosyal medya hesabından “Milli Eğitim Bakanlığı kız öğrencilerin okumasını istemiyor mu? Köylerin çok büyük bölümünde liseler için taşımalı eğitime son verilmesi nedeniyle birçok kız eğitim hayatına son verdi. Sadece 1 köyde 50'ye yakın kız öğrenci okula gitmiyor” yazdı.
AİLELER KORKUYOR
Bedirhanoğlu şunları söyledi:
“Muhtarlar bizi sürekli bu konu için arıyor. Hemen hemen her ilçede kız çocukları okuldan alınıyor. Köylüler çok şikâyetçi. Muradiye, Gürpınar, Çaldıran hemen her ilçede bu problem yaşanıyor. Öğrenciler A okuluna gidiyor. C okulunda pansiyonda kal deniliyor. Öğlen yemeğini de pansiyonda ye diyorlar. Köylüler korkuyorlar çocuklarını göndermek istemiyorlar.’’
Eğitim Sen Van Şube Başkanı Murat Atabay da kendilerine de bu şekilde duyumlar geldiğini söyledi. Atabay, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazı yazdık ama cevap alamadık. Bu durumun yaşanacağını zaten tahmin ediyorduk” ifadeleri kulandı.
Atabay şöyle devam etti:
“30 km kararının ardından birçok sıkıntı yaşandı. Ailelerde güvenlik kaygıları had safhada. Özellikle Gürpınar ve Erciş’teki köylerde bu şekilde okulu bırakmak zorunda kalan öğrenciler olduğunu biliyoruz. Aileler pansiyonlarda cemaat ve tarikatların olacağını düşünüyor. Bu nedenle de göndermek istemiyor. Pansiyonlarda başka sıkıntılar da mevcut. Çocukların gittiği okula 5-10 km uzaklıkta pansiyona gönderilenler var. Öğle yemeği problem oluyor.”
PANSİYON DAYATMASI
Benzer bir durum Bolu’da da yaşanıyor. Sene başından beri köy muhtarlarıyla birlikte mücadele veren Bolu Veli-der Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici de kız çocuklarının eğitiminin tehlikede olduğunu ifade etti. Gezici şu ifadeleri kullandı: “Köy okulları hâlâ kapalı. Köy okullarının açılması gerektiğini yıllardır söylüyoruz. En güvenli okul, çocuğun evine en yakın okuldur. Bu nedenle yetkililer velilere ‘Çocuğunuz pansiyonda kalsın’ diye bir şey dayatamaz. Velilerimiz ısrarla buna karşı çıkıyor çünkü bahsettiğimiz mesafe çocukların okullarına 45 dakika. Buradaki çocuklara ailelere bir seçenek olarak sunamazsınız. 50 köy muhtarlarıyla konuştuk. Bolu’ya 16 kilometre uzaklıktaki köylerde köy okulu yok, ulaşım yok, servis yok. Bu çocuklar okula nasıl gidecek? Bu durum okul terklerine neden olacak. Ekonomik olarak dar gelirli ailelere ‘Kendi imkânlarınızla çözün’ demişler. Bu aileler ‘9 ay boyunca her gün nasıl götüreceğim?’ diye soruyor. Kimisi diyor ki ‘açık liseyi yeniden açtılar’, yani çocuklar örgün eğitimi terk edebilir. Ulaşım bu kadar zorlaştırılmışken, eğitimden vazgeçmek zorunda bırakılan aileler var.”
“Bazı köylerde D-100 otoyolunda belediye otobüsü öğrenciyi bırakacak, öğrenci oradan karşıdan karşıya geçecek ve ailesi ancak onu oradan alabilecek” diyen Gezici şöyle devam etti: “Bu ne kadar sürdürülebilir? Ne kadar güvenli? Burada dezavantajlı olan gruplar özel gereksinimi olan çocuklar ve kız çocukları. Veli ‘Kışın uygunsuz bir saatte kız çocuğumu D-100’ün oraya nasıl bırakayım da beklesin? O zaman çocuğum yaşasın ama cahil kalsın’ diyor. Velimiz Milli Eğitim Müdürü’ne ‘Ben çocuğum yaşasın ama kimseye emanet etmek istemiyorum’ dedi, velilerimiz pansiyonun çözüm olarak sunulmasının altında neye işaret edildiğinin farkında.”
(BirGün)