TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2025 bütçesi görüşmeleri sırasında İzmir’in iki milletvekili arasında “ithal milletvekili” tartışması yaşandı.
Görüşme esnasında söz alan AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Selçuk’ta meydana gelen ve 5 çocuğun ölümüyle sonuçlanan yangın üzerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Selçuk Belediyesi’ni hedef aldı.
Çankırı’nın bu çıkışına CHP sıralarından tepki geldi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Çankırı’ya, “Sen Mardin’den gelen ithal milletvekilisin” dedi. Gökçen’e yanıt veren Çankırı ise “İzmir’de kaç mahalle var say? Şimdi burada say bakalım sayabiliyor musun?” ifadelerini kullandı.
Tartışmanın ardından konuşmasına devam eden Çankırı, şunları kaydetti:
“İzmir’e değer veren, İzmir için dertlenen bir milletvekili olduğum için gerçekten çok üzülüyorum. Biz de çok isterdik ülkemizin 3. Büyük şehri olan ilimizin şehirciliğinden, turist sayısından, yatırımlarından bahsetmeyi. Ama maalesef üzülerek görüyorum ki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları gibi buradaki muhalefetin de bir kalitesini göremedik! Şunun özellikle altını çizmek istiyorum: Son 23 yılda çocukların her türlü tehdit ve riskten korunmasına yönelik politika çerçevemizde büyük bir dönüşüm gerçekleştirdik. Çocukların üstün yararını gözeten, onların iyilik hallerini güçlendiren ve geleceğe umutla bakmalarını mümkün kılan birçok reformu hayata geçirdik. Tüm ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile çocuğu önceleyen yoğun çabalar sergiliyoruz ve destekler sunuyoruz. Evet herkesin değindiği bir konu var. İzmir Selçuk’ta 5 evladımız elim bir olay sonucunda hayatını kaybetti. Yavrularımıza Allah rahmet, acılı ailesine tekrardan sabır diliyorum. Sizler bugün burada 5 çocuğunu kaybeden acılı bir anneye, Sinem Melisa Akcan’a duygusal bir şiddet uyguluyorsunuz. Bu acı olayı burada siyasi bir malzeme haline getirmenize üzülerek şahitlik ediyorum. Olay öncesinde Valiliğimiz, Kaymakamlığımız, Bakanlık uzmanlarımız ve yerel kurumlar çocukların güvenliği için gereken mücadeleyi zaten verdi. Ancak tüm çabalara rağmen bu trajedinin önüne geçilemedi. Olayın ardından Aile Bakanımız ile bizzat aileyi ziyaret ederek üzüntülerini paylaştık. Ailenin durumunu da İl Müdürlüğümüz nezdinde yakinen takip etmekteyiz. Sayın Bakanımıza, olaya gösterdiği hassasiyet ve ivedilikle gerekli soruşturmaları başlatması nedeniyle teşekkür ediyorum. Bu irade ile, her nerede, kimin ihmali varsa gerekenin de en sert şekilde yerine getirileceğinden de eminim! Bugün sizin hırsız, uyuşturucu bağımlısı dediğiniz o anne aklı başında, namuslu ve bilinçli bir kadın. Ben gittim bizzat gördüm. Geriye dönük yapılan testlerinde 1 gram kanında bağımlılıkla alakalı bir bulguya rastlanmadı. Ne annenin, ne de babanın… Buradan konuşmak kolay, biriniz de gidip acılı aileyi ziyaret ettiniz mi? Kendinizi o gencecik annenin yerine hiç koydunuz mu? 5 tane küçücük evlat, biri kucağında, biri ayağında, biri omzunda. Burada yaptığınız manipülasyonlarla sırf hükümete sallamak, Bakanlığa laf atmak için anlamadan, dinlemeden, bilmeden, öğrenmeden konuşuyorsunuz. Savunduğunuzu zannettiğiniz insanları umarsızca incitiyorsunuz. Bizim, hepimizin üzerine düşen görev bir daha böylesi acı olaylarla karşılaşmamak için neler yaparız, bunu konuşmak. Sorunlara çözüm bulmak. Biz, çocuklarımız söz konusu olduğunda, her türlü görüşü titizlikle ele almaya, birlikte harekete geçmeye hazırız. Peki biz bu şekilde sorumluluk bilinciyle hareket ederken hani sizin yerel iktidar naraları attığınız o sözde her şeyi yapan belediyeleriniz var ya. Onlardan biri olan Selçuk Belediye Başkanınız bu konuda ne yapmış biriniz çıkın anlatın hadi. Olay gerçekleştiğinde neredeymiş? ben size söyleyim. İşte burada Barcelona’da! Biz neredeyiz, ailenin yanında. Lütfedip cenazeye bile gelmedi hanımefendi. Meydanlarda zeybek oynayıp, Meryem Ana Otoparkı’nda nöbet tutmaya benzemez bu işler. Geçin bu duyarlılık ayaklarını…Bir konuda konuşmadan, nara atmadan önce iç yüzünü iyice öğrenmenizi tavsiye ediyorum. Tüm milletvekillerimizi bir kez daha sorumlu davranmaya davet ediyorum.”